Yıldıznameye, yıldızlama baktırmak bakmak günah mıdır? caiz midir ?
Alıntı:
Yıldıznameye baktırmak günah mıdır?
Alıntı:
Yıldızname diye birşey var mıdır? İnsanın yıldıznameye baktırması falamı girer? Yıldıznamenin faldan çok farklı ve insanın kişiliği ve geleceği ilgili bazı şeyleri ortaya koyduğu söyleniyor ne kadar doğrudur?
Alıntı:
Bir arkadaşım fala inanmadığı halde yıldızname adıyla bakılan şeylere inanılacağını söylüyor. Bu konuda sizin bilgilerinize müracaat edeceğimi söyledim. Vereceğiniz bilgiler ışığında arkadaşımı bu yanlışından döndürebileceğimi umut ediyorum.
Kur’an’da yıldızların ele alınış biçimi, Allah’ın insanlar için yarattığı kainatın bir parçası olarak karşımıza çıkar. Yine ilmin istismarı, ilim adına bir kısım parazitleri de beraberinde getirecektir. İnsan her şeyle imtihan olur. Çünkü dünya bir imtihan yeridir. Ailesi, çocukları, eşi, parası, malı, mülkü, sevdikleri, sevmedikleri ve ilmi, irfanı, izanı... Her şey bir imtihan unsurudur. Bunların içerisinde özellikle konumuzla ilgili olan husus ilimdir.
Bu türlü gizli ilimlerin aslında faydalı yönleri de ortaya çıkarılıp iyi yönde kullanılabilir. Çünkü kıyamet yaklaştıkça kötülükler artacak, imtihan zorlaşacak. Buna gizli-açık işaretler var. İnsanların içine düştüğü bir kısım sıkıntılar, onlara gayrı meşru yolları gösterecek, o yollara sağlam bir iman ve izan sahibi değilse daha kolay düşecektir. Özellikle bugün ülkemizin içinde bulunduğu durum ve geçirdiği metamorfoz döneminde kabuğunu kırıp düzlüğe ve selamet sahiline çıkabilmesi için çetin dar boğazlardan geçtiği gözlenmektedir.
Bu dönemde kişi dininden, inancından ve ahlakından tavizler vermeye zorlanacaktır. Hatta öyle zorlanacaktır ki, bu tavizleri vermeyenlerin yaşama hakları olmadığı ima edilecek veya açıkça söylenecektir. Bu vesileyle reklamların körüklediği lüksten zaruri olamayan ihtiyaçlara kadar pek çok masraf kapısı açılacaktır. İnsanlar ya çalacak, ya dolandıracak ya da elinde bulunan imkanları istismar edecektir. Artık iman da küfür de açıktan seyrine devam ettiği için insanlar arasında fazlaca bir fark görülmeyecektir. Gerçek alimler ve amirler takdir görmediği için fitne ve bozulmalar baş gösterecek, sahtekarlar ortalığı saracaktır.
Bu yüzden cinlerin ve şeytanların saltanatı başlayacak, insanların Hak’tan uzaklığı, Allah’a isyanı şeytanları yeryüzüne çıkaracak ve onlarla olan dostluk ve arkadaşlıklar revaç bulacaktır. Psikolojik hastalıklar artacak, toplumsal şizofrenler ve saralar, zihinsel felçler, ruhsal bozukluklar artacak; bunları tedavi edebildiğini söyleyen cinciler, büyücüler, üfürükçüler ve hasılı sihir ve sihirbazlar yaygınlaşacaktır. İşte bu dönemde gaybî - gizli ilimler hakkında bilgisi olduğunu iddia eden ama gerçekte şeytanların ve cinlerin oyuncağı olmaktan başka bir şey olmayan görünüş itibariyle müslüman fakat içten içe küfür kaynayan yalancılar ortaya çıkacak ve buradan da bir geçim kaynağı temin edeceklerdir.
Böyle bir zamanda imanı muhafaza etmek meşhur hadisi şerifin ifadesine göre “bir avuç kor ateş” taşımak kadar zorlaşacaktır. Çünkü artık her şey menfaat ve çıkar hesapları ile politik mülahazalarla ölçülüp tartılır olacaktır. Bu zaman fitne zamanıdır. Fitne zamanında ise nasıl sürprizlerle karşılaşılacağı bilinmez. Buna ancak kişinin imanı engel olabilir ve insan imanı, izanı nispetinde kendisini koruyabilir.
Bu dönemde ortaya çıkabilecek fitnelere ve istismarcılara karşı Hz. Peygamberin ümmetini uyardığı pek çok hadisi şerif vardır. Onları yerine havale ederek burada sadece konumuzla ilgili olanı nakletmek istiyoruz:
Rezin’in naklettiği bir hadisi şerif şöyledir: İbnu Abbâs (r.a) anlatıyor: “Rasülullah (s.a.v) buyurdular ki: “Kim, Allah'ın zikrettiğinin gayrisi için yıldızlar ilminden bir bab iktibas ederse sihirden bir şube iktibas etmiş olur. Müneccim kâhindir; kâhinde sihirbazdır, sihirbaz da kâfirdir.” Bir diğer rivayette ise hadis şöyle gelmiştir: “Kim yıldızlarla ilgili bir ilim iktibas etmişse sihirden bir şube iktibas etmiş demektir. (Yıldız ilmi) arttıkça (sihir ilmi de) artar.”(1)
Hadiste geçen “Allah’ın zikrettiğinden başkası” tabiri, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle, yıldızların Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren birer delil olması, semamızı süsleyen birer avize ve takvim belirleyici özellikleri ve şeytanları taşlamaya yarayan kısmıyla, gökyüzü sakinlerin meskenleri şeklindeki bilgilerdir. Bunları fal bakmak, insanların kaderine hükmeden, hareketleriyle yağmur, kar vs. yağdıran güçler olarak görmek ve büyü ve falcılığa alet etmek, burçlar ilmiyle, Yıldızname ile ilgisini kurup, insan kaderine hükmettiklerini düşünmek ve öyle inanmak küfür olarak nitelendirilmektedir. Çünkü insanlara ve tabiata hükmeden yegane güç ve kuvvet, kainatta kendinden başka güç, kuvvet ve kudret sahibi olmayan Allah’ın gücü ve kuvveti, Onun iradesi ve kudretidir. O dilemedikçe hiçbir şey olmaz.(2)
(1) Ebu Dâvud, Tıbb 22, (3905).
(2) Karş.: Haşr, 59/23-24; Saf, 61/1; Münafikun, 63/8; Teğabün, 64/18; Mülk, 67/2.
Arif Arslan
Bazı astrologlar yıldız haritasına bakarak geleceği gördüklerini iddia ediyorlar. Böyle birşey söz konusu mudur? Kuran-ı Kerimin bu konuya bakışı nasıldır?
Değerli Kardeşimiz;
Gelecekte olacak hadiseler öteden beri insanların zihinlerini hep meşgul etmiştir. Sosyal çalkantıların yoğun olduğu buhranlı zamanlarda insanlar gelecekte neler olacağını kestirebilmek maksadıyla çeşitli yollara başvururlar. Burçlara göre talih tayini, kâhinlik, çeşitli fal oyunları gibi hurafeler bunlardan sadece bazılarıdır.
İslâmdan önce Araplar arasında birçok hurafelerle birlikte kehanet de fazla revaç bulmuştu. Kâhinler arasında cinlerle irtibat halinde bulunanlar, kendilerine cinler tarafından haberler geldiğini iddia edenler olduğu gibi, bazı işaretlerden ileride meydana gelecek hadiseleri çıkardığını ileri sürenler de vardı. Ayrıca çalınan malın veya yitik bir eşyanın kim tarafından alındığını ve hâlen nerede olduğunu bildiğini söyleyenlerle birlikte; gelecekte kimin ne yapacağını, dünyada ne gibi hadiselerin meydana geleceğini bildiklerini zanneden kâhinler de mevcuttu.
Bunların içinde cinlerin getirdiği haberlere dayanarak ahkâm kesen kâhinler bazı hususlarda bir nebze doğru olsalar da genelde gerçekten çok uzak bulunmaktadırlar.
Kur’ân-ı Kerim istikbalde olacakları hiçbir kimsenin bilemeyeceğini şu âyetlerle haber vererek kehâneti reddeder:
“Gaybın anahtarı Allah’ın yanındadır. Onları ancak O bilir.”1 “Hiçbir kimse yarın ne yapacağını bilemez.”2 “De ki: Göklerde ve yerde Allah’tan başka kimse gaybı bilemez.”3
Bütün hurafelerle birlikte her türlü kehaneti yasaklayan Resul-i Ekrem Efendimiz, kâhinleri dinleyip tasdik etmeyi de yasaklamıştır.
Hz. Âişe’nin rivayetine göre, bazı Sahabîler Peygamberimize gelerek kâhinler hakkında fikrini sorarlar. Peygamber Efendimiz de, “Kâhinler birşey değildir” buyururlar. İçlerinden bir kısmının tekrar, “Yâ Resulallah, onlar bazan birşey söylüyorlar da doğru çıkıyor” demeleri üzerine Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurur:
“Bu söz cinlerindir. Cin bilgiyi kapar da dostunun kulağına tavuğun gıdaklaması gibi gıdaklar. Bu şekilde ona yüz yalandan daha fazlasını karıştırır.”4
Aynı zamanda şeytanlardan da sayılan sefih cinlerin,çaldıkları haberleri dostu olan insanın gelip kulağına fısıldaması, hadis-i şerifte tavuğun gıdaklaması gibi herkesin anlayabileceği bir benzetme ile ifade edilmiştir. Cinler, kâhinlerin kulağına haber iletirken orada hazır bulunan diğer şeytanlar da işitmektedirler. Bir tane bulan tavuğun gıdaklayarak diğer arkadaşlarına haber vermesi gibi...
Kâhinlere gitmeyi, onlardan istikbal hakkında bilgi sormayı da hoş görmeyen Peygamber Efendimiz, onlara müracaat etmeyi Hz. Muâviye’nin şöyle bir suali üzerine yasaklar. Bir gün Hazret-i Muâviye (r.a.), “Yâ Resulallah, birtakım şeyleri biz Cahiliye devrinde yapıyorduk. Kâhinlere gidiyorduk” dediğinde, Resul-i Ekrem Efendimiz, “Artık kâhinlere gitmeyin” buyururlar.5
Kâhinen söylediklerini doğrulayan kimsenin küfre gitmek gibi ağır dinî bir mes’uliyet altına gireceğini bildiren hadisten 6 hareket eden âlimler, kâhinlere gitmenin ve onlara inanmanın, kişinin îmanına zarar vereceğini söylemektedirler. Çünkü kâhinin söylediğinin çoğu uydurma ve yalan olduğundan, ona inanıp kanan kimse hareket ve geleceğini duyduklarına göre düzenlerse, ya boş ümitlere kapılıp hayal ve düşüncelerini lüzumsuz şeylerle dolduracaktır veya verilen kötü haberler üzerine ümitsizliğe ve karamsarlığa düşecektir. Bu da kişinin mânevî hayatına, hatta aile hayatına zarar verecektir.
İlmin ve teknolojinin zirveye vardığı günümüzde bu çeşit Câhiliye âdetleri değişik usûl ve şekillerde uygulanmakta, insanın merakları istismar edilmektedir. Günlük gazetelerde çıkan yıldız falı, bu mevzuda yayınlanan dergi ve kitaplar birer misal olarak gözümüzün önündedir. Ne yazık ki, pekçok insan bunlara ehemmiyet vererek, ümit ve geleceklerini, uydurulan kehanetlere bağlamaktadır.
Ayrıca, toplumte yaygın olarak bulunan el ayasına, oyun kâğıdına, kahve fincanına ve su dolu tasa bakarak, sözde bilinmezden ve gelecekten haber vermek de kehanetin bir diğer çeşididir. Bu işi kendisine meslek edinen kişilerin çoğu, toplumimizde saf ve temiz Müslümanları yanıltan zavallılardır. Görünüşteki itibarlarına rağmen, bayağı insanlar ve toplumin itibarsız kimseleridir. Kendi soğuk hallerini ve yaşayışlarını düzeltemeyen ve gayr-i meşru hayattan kurtulamayan kimselerin sözlerine ve verdikleri haberlere ne derece itimad edilir?
Meâlini verdiğimiz âyet ve hadisler bu nevi fallar için de geçerlidir. Fala bakmak, baktırmak, çıkarılan kehanetlere inanmak mü’minlere yakışmayan bir davranıştır. İtibar edilmemesi gerekir.
1. En’âm Sûresi, 59.
2. Lokman Sûresi, 34.
3. Neml Sûresi, 65.
4. Müslim, Selâm: 123.
5. A.g.e., Selâm: 121.
6. İbni Mâce, Taharet: 122.
Mehmed Paksu Helal – Haram
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
11 yorum
Yaa dogru dürüst ceval vermediğiniz sadece evet yada hayir yerine binlerce satir makale. Yıldız fali(akrep, balik, kova ♒ vb günahmı - haram mı) bunu bilmek istiyorum sadece 1 çift sozcukEvet haram Hayir haram degil Bu kadar hangisi dogru
Yanıtla
Bu soruya cevap de verilmey
ahmak ahmak sorulara birde cevap veriliyo
lan zattten herkes biliyo ki geleceyi Sadece Allah bilir
buyu yapmak Haram
buyu cozmek helal
Yanıtla
merhaba. bu konuda yazılmış olan birçok kitabı okudum; ve bu bilgilere dayanarak şu sonuca ulaştım: 1- Kaderi ve ruhu tamamen anlamaya, yorumlamaya ve tanımaya çalışmak çok zor ve tehlikeli bir süreç. Çünkü Allah Resulu' nun (s.a.v) bu iki konuda uyarısı var. Bunun yerine tasavvufi kaynaklardan nefsin halleri ve terbiyesine ait bilgiler almalı; itikadımızı düzeltmeli ve bundan sonra kendimizi ve "alemi ve içindekileri" araştırmaya başlamalıyız. (kendini bilen Rabbini bilir - hadis'i şerif - ne zaman nefsini ve kendini tamamen tanıyabilrsen; o zaman Rabbini de daha iyi tanımış ve bilmiş olursun) 2- Bazı Tasavvuf Alimlerinin havas ve Önceki Peygamberlerin Gizli İlimlerine ait kitaplarda yazılan yıldızname, remil, burçlar gibi kozmik ve astrolojik bilgilerin "birçoğu" İslam Dini' ne göre geçerlilik ve helalliğini yitirmiştir. fakat bazı Alimlerin, Tarikat Şeyhlerinin ve EvliyaUllah' ın bu tür durumlardan kurtulmak ve Ümmet-i Muhammed' i bu konularda aydınlatmak için yazılmış eserleri vardır. Bunlarda da zaten Allah Resulu' nun sünnetine ve Kur-an Ayetlerine dayanmaktadır. 3- Bu konularda ufak da olsa bilgi sahibi olabilmek için Hz. Ali (r.a.) Efendimizin "ebced ilmini" öğrenmek ve bundan sonra olaylara bakmak daha mantıklı olacaktır. Aksi halde sahtekarların oyuncağı oluruz. 4-İşin en doğrusunu soran ve yapmak isteyen kişiyse şu hadis-i şerife bakar; ölünceye kadar kendisine düstur edinir: "Dua, mü-minin silahıdır" Allaha emanet olun, selamlar ...
Yanıtla
selamün aleyküm simdi ben bu cvp larinizdan hic birsey anlamadim burdaki tüm yazilari okudum ama net ve tek bir cvp vermemissiniz. simde ben bu sorumun cvbini istiyorum sizden. yildizname baktirmak günahmi degilmi günahsa neden degilse neye dayanarak günah degil. kurandami var yoksa bir söylentimi bnlar ama sizden ricam net cvp istiyorum. burda verilen cvplar hic anlam tasimiyor yani söyle günahmi degilmi günahsa neden günah degilse neden degil. sadece bu sorumun aciklamasini sizden rica ediyorum tsk ler simdidien.
Yanıtla
bildim bileli islerim hep ters gidiyor o kadar azimli olmama ragmen artik sabrimda kalmadi bütün bu olumsuzluklar beni psikolojikmende cok kötü etkiliyor bana yildizin düsük dediler bir hoca bul sana okusun dediler ama o gündür bu gündür ne bana okuyacak bir hoca bulabiuldim nede söylenenlarin dogru olup olmadigini ama nicin bazi insanlarin hersey ayagina gelirken ben bu kadar azimle bu kadar calismaylan bir yere varamiyorum? Günahim ne benim?
Yanıtla
Neslihan hanım geçen, benzeri bir konuda bir yorum yapmıştım. Aynen buraya yapıştırıyorum;
Bütün sıkıntılar imtihandır. Başa gelen bütün belalar birer sinyaldir. Yolunda gitmeyen bir şeyler varsa hayatınızı tamamen gözden geçirmeniz gerekiyor olabilir. Yüce Allah her anımızı biliyor ve her duaya icabet ediyor. Bu anlamda sadece kurtuluş amacıyla Kur’an’ı hatmetmiş olsanız da boşa. Öncelikle kalbinizi tamamen Allah’a çevirmeniz ve O’nun bizden neler istediğini tam olarak bilmeniz ve yapmanız gerekiyor. Müslüman bir birey olarak Ya Allah’a gerçekten köle oluruz yada Allah haricindeki her şeyin kölesi oluruz. Yanlış anlamayın sizi eleştirmiyorum. Fakat Allah, gerçekten inanan ve O’ndan isteyen bir insanda huzursuzluk bırakmaz. Her şey çok kötü dahi olsa Allah’ın bize şah damarımızdan daha yakın olduğunu bilmek, kaza ve kader konusunu bilmek, nefs ve şeytanı tanımak bizi sıkıntıların içinden çeker alır. Hiç bir şeyden medet ummayın. Allah’ın emrettiği gibi yaşamaya çalışın. Secdeye kapanın ve günahlarınız için tövbe edin. Allah’a derdinizi anlatın ve samimiyetle yardım isteyin. Rahmetin üzerinize yağdığına şahit olup size destek olduğunu hissedeceksiniz. Ama bunun tek şartı var; gerçekten inanmak…
Allah’a emanet olun.
bende gittim yızdızname baktırdım bana birisini baglamak için dedi 200tl ver kulun köpegin yapayım dedi bazıları varmışdedigi gibi olmuş ne yapmalıyım inanmalımıyım sizce
Yanıtla
Bu söylediğiniz şey İslam dinine aykırı olan sihir - büyü olayına giriyor. Böyle bir şeyi yaptırmak, inanmak vs. çok sakat durumları doğurur. Sihir türü şeyler hakkında geniş bilgi için arama yapabilirsiniz.
yıldızname ne kadar doğru cıkarmı veya doğru cıkarsa bi tesadüfmüdür? yıldızname baktırmak ğünah mı? acil mail adresime cvp yazarsanız sevinirim.
Yanıtla
Fal bakmak, insanların kaderine hükmeden, hareketleriyle yağmur, kar vs. yağdıran güçler olarak görmek ve büyü ve falcılığa alet etmek, burçlar ilmiyle, Yıldızname ile ilgisini kurup, insan kaderine hükmettiklerini düşünmek ve öyle inanmak küfür olarak nitelendirilmektedir. Çünkü insanlara ve tabiata hükmeden yegane güç ve kuvvet, kainatta kendinden başka güç, kuvvet ve kudret sahibi olmayan Allah’ın gücü ve kuvveti, Onun iradesi ve kudretidir. O dilemedikçe hiçbir şey olmaz
insanların cıkmaza düştüğü durumlarda, inanç ve bilgi eksikliginden kaynaklanan sebeblerden dolayı bir kurtuluş aracı olarak bunlara başvurulmaktadır.buda bir psikiyatri misali teselli olma yöntemi sanırım.. yada kendi kendını kandırma olabılır.ama bunların ınsanların geçmişindeki birtakım olayları nasıl bildikleri ve geleçekleriyle alakalı bazı oayları tesaduf yada raslantı sonucu bilmeleri ınsanları bu gıbı işleri yaptırmada başrol olsa gerek..
Yanıtla
Yorum Yaz