ÇAYDA ÇIRA TÜRKÜSÜ
Çayda çıra yanıyor, Yanıp, yanıp sönüyor,Yavaş yürü usul bas, Engeller uyanıyor.
Çayda çıra yanıyor,Tutulmuş sanıyor,Yavaş oyna güzelim,Herkes seni tanıyor.
Çayda çıra yakarım,Yar yoluna bakaram,Bir yüz görümlüğüne,Beşibirlik takarım.
Yanar çayda çıralar,Kızlar oyun sıralar.Gelin hanım gelirse,Defçi toplar paralar
Yanar çayda çıralar,Kızlar oyun sıralar.Gelin hanım gelirse,Defçi toplar paralar
Çayda çıra yanıyor,Humar göz uyanıyor.Fitil çifte yara bir,Yürek mi dayanıyor.
Çayda çıra yüz çıra,Yanıyor sıra sıra Yarim keklik ben şahin,Giderim ardı sıra...
ÇAYDA ÇIRA TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİ
oyun Elazığ Harput’tan derlenmiştir. Oyun “Mumlu Dans” namıyla dünyaca tanınmaktadır. Çayda Çıra oyunu hakkında çeşitli efsaneler vardır. Ancak bunlar dilden dile dolaşan halk masallarına benzemekte ve diğer şehirlerimizde anlatılan efsanelerin bir varyantı ya da değişikliğe uğramış bir şekli olarak anlatılmaktadır. Oyun orijini itibariyle aydınlatma amacı güdülerek ortaya çıkmıştır.
Araştırmalarda halk arasında söylenen çeşitli efsaneler tespit ettik. Bunlardan bir örnek: Efsaneye göre Hazar Gölü kenarında bir köyde birbirini seven iki genç gizlice buluşmaktadırlar. Erkeğin buluşma yerine gidebilmesi için gölü yüzerek geçmesi gerekmektedir. Buluşma gece olduğundan, kız çıra (Dındik) yakarak gence yerini belli etmektedir. Genç ise ışığa doğru yüzmekte ve böylece sevgililer buluşmaktadır. Bu durumu sezen kızın babası, buluşmanın yapılacağı bir gün erkeğin yüzerek gölün ortasına geldiği sırada çırayı söndürür ve genç sevgilinin gölde boğulmasına sebep olur. Bunu fark eden kız da kendini suya atar, o da kaybolur. Bunun üzerine bütün köylü toplanarak ellerindeki çıralarla iki sevgiliyi aramaya başlarlar.
Efsaneye göre, bu olay üzerine ağıtlar yakılmış, türküler söylenmiş ve çıra ile arama olayı oyunlaşarak günümüze kadar gelmiştir.Altıonva da yapılan görkemli bir düğünde geleneksel bir biçimde çay kenarında kurulan düğün meydanında çıralar yakılmış, somatalar kurulmuş ve düğün bütün coşkusuyla devam etmektedir. Bu sırada ay tutulunca, evlenen gencin annesi olan Pembe Hanım tabaklara çıralar, mumlar diktirip gençlerin ellerine vermiş ve önde kendisi olmak üzere yürüyerek düğün meydanına görkemli bir biçimde girmişlerdir. Bu buluşun mükemmelliği karşısında aşka gelen "Zurnacı Başı”, ellerindeki tabaklarla ortalığı bir anda gündüze çeviren, bu kalabalığı karşılayarak, gelenlerin ayak hareketlerine uygun bir müzik çalar. Kendisine eşlik eden kırk davul kırk zurna ile ortalık inlemeye başlar, böylece "Çayda Çıra" oyununun melodisi ortaya çıkmış olur. Bu olay gelenek halini almış ve çayda çıra oyunu günümüze kadar oynanıla gelmiştir.Eskiden kaçış göçüş olmadığı için, kız-erkek karma oynanan bu oyun, günümüzde karma oynandığı gibi, ayrı ayrı da oynanır. Oyunun 200–300 yıllık bir mazisi olduğu söylenir. Oyun Elazığ' ın her tarafında bilinir ve oynanır. Hatta son zamanlarda Elazığ dışına da taşarak Malatya ve Diyarbakır'da da çeşitli şekillerde oynanmaya başlamıştır.
Çayda Çıra oyunu sürekli olarak kendi melodisi ile oynanır. Ancak oyunun başlangıcında "Şirvan” ya da “Gelin Ağlatma Havası” denilen bir melodi çalınır. Bu oyunun melodisi ile başka bir oyun oynanmadığı gibi, bu oyun başka bir melodi ile de oynanmamaktadır. Oyun 10/8 lik usulde "Şirvan" makamındadır. Orta çabuklukta bir oyun olan çayda çıra, en az dört-beş kişi ile yürütülür. Arka arkaya dizilerek basen tek dizi, bazen de daire şeklinde oynanmaktadır. Halay sınıfından çok, dini bir raksa benzemektedir. Taklitli bir oyun olmayan "Çayda Çıra", usûl itibariyle başladığı gibi bitmekte ve usûlde bir değişiklik olmamaktadır. Hem açık, hem de kapalı yerlerde oynanır. Güvey yada gelin misafir önüne çıkarılırken ve de "güvey gezdirmesi" geleneği yerine getirilirken oynanır.
Tüm oyunlarda başta oynayana kolbaşı, sonda oynayana son başı ya da “poçik” denir . Sadece halay oyununda "Halay başı" ve "Halay sonu" adları kullanılır. Oyunun aracı çift tabak ve içerisindeki üçer mumdan ibarettir. Oyun yürütülürken "Heey, Teey, Tey" diye nara atılır. Elazığ yörelerinde delikanlıya "Gakkoş" adı verilir. Oyun düğünlerde, dinî ve millî bayramlarda oynanır
53 yorum
@ kübra:
Aynen...
Yanıtla
YA KAHRAMANLARININ SÖZÜ YOKMU ???????
Yanıtla
yaZIK OLKMUŞ
Yanıtla
@ nehir:
hyr bagzı babalar öyle degil
Yanıtla
bana cooooooooook faydası oldu
Yanıtla
Yanıtla
yazarı kim bunun
Yanıtla
çok uzun yaaaaaaaaaaa
Yanıtla
ya biraz kısasını yazın yaaaa
Yanıtla
muhteşem ama babası ayıp etmiş
Yanıtla
bence bu site çok güzel çünkü ödevlerime yardımcı oluyo
Yanıtla
@ büşra: niye türkçen zayıfmı
Yanıtla
ay busiteyi çok seviyorum ödevime yardımcı olyor
Yanıtla
@ muammer:
ne yapalım eskiden hep böyleymiş çünkü çok zalim varmış.Bunlardan biri de kızın babasıymış
Yanıtla
çok güzel bir hikaye ve gerçek çünkü ben gagoşum.KOÇUMMMMMMMMMMMMMM
Yanıtla
bu öykü doğru bn elazığlıyımm blyrmm
Yanıtla
a rkadaşlar güzel aslında ama çok mu kısa ne ? anlayamıyorumm yeahh !!! kamon
Yanıtla
yanlış arkadaşlar aslında büyük bir deprem oluyor ve kadın erkek eline mumları alarak kaybolan yakınlarını aramaya çıkıyor ve böyle başlıyor
Yanıtla
sağolun beğendim
Yanıtla
çok uzun nasıl okuyacağım bunu
Yanıtla
keşke çayda çıranın farklı bir efsanesi olsaydı üzüldüm doğrusu, van gölü efsanesi ahtamara ahtamaranın yaşadığı aşk nedense hep eskiden böyle şeyler yaşanmış ve ölümle sonuçlanmış galiba gelenekmiş doğuda göl aşıp sevgiliye kavuşmak ne kadar doğru onu bilemiyoruz ama rivayetlere göre gelenek olduğu gözüküyo sankii!!!
Yanıtla
süper bi türkü ödev vardı onun gibi baba olamaz insan hiç kızını vurup çaya düşürürmü
Yanıtla
sağolun
Yanıtla
Yanıtla
ödevimde yardımcı olduğu için bu wep siteye çok teşekür ederim
Yanıtla
süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
Yanıtla
çok güzel ödevim için süper bir şey:))
Yanıtla
Tşkler ödevm vardı
Yanıtla
ooooooooooofffffffffffffffffffffffffffffff
Yanıtla
onun gibi baba olmaz olsunnnnnnnnnnn
Yanıtla
ödevvardı süper oldubu yaaaaaaaaaaaaaaa
Yanıtla
yazıklar olsun öyle babaya
Yanıtla
çoook hüzünlü
ödevim için teşekür ederim
Yanıtla
ÖDEVİM VAR YAAAA BNUNLA İLGİLİ HEPSİNİ NASI SIĞDIRIYIMMM YAAAAAAAAAAA



Yanıtla
Yanıtla
güzeeeeeelllllllllllllllllll birsite ama türkü hüzünlü
Yanıtla
Çok Hüzünlü AmA ödewim için bilgi koydun içn çok tşk =)
Yanıtla
yaaaaaaaaaaaaaaaaa düğünümde oynasalar
Yanıtla
çok hüzünlü bir hikaye yazık olmuşşşşşşşşşş
Yanıtla
eeeeeeeeee kimin yöresi elazığada ztn bu yakışırdı.gerçi b.en bursalıyım amma olsun
Yanıtla
buneya çok uzun
Yanıtla
ewt bnde çok üzüldüm Allah hiç kimseye öyle baba nasip etmesn
Yanıtla
çok güzelmiş gerçekten şarkı ama hikayesi ne ço k üzüldüm ya bu olay hepimizin başına gelebilirdi haklısın canımmmmmmmmmmmmmmmmmm sende çok üzülmüşsünnnnnnnnnnnnn
Yanıtla
bence hala öyle babalar var
Yanıtla
Babaya bak sen hleeee...Türküdede zaten humargöz uyanıyor diyoo.ordan anladım zaten.böle babalar geçmişte kaldı amaaaa
Yanıtla
ağa dediğin aşiret ağası umut dereman ben aşiret ağa soyundan geliyorum
Yanıtla
en güzel elazığlı benim tumu gakkoş aşiret ağası
Yanıtla
çok yazık olmuş ama babası ayıp etmiş
Yanıtla
@ sanem: oku oku :)))
Yanıtla
@ elif: ben okumicam
Yanıtla
bn orada olsaydım o babanın azına s......
Yanıtla
ben çok üzüldüm çok sevenler ayrılmış daha doğrusu ayırmışlar
Yanıtla
çok yazık olmuş ya
Yanıtla
Yorum Yaz